BOŞANMA DAVASINDA DELİLLER

Eşlerden birisi boşanma davası açtığında, davaya ilişkin öne süreceği deliller önem arz etmektedir. Davacı taraf, iddia ettiği boşanma sebebine ilişkin mahkemeye çeşitli deliller sunarak bu iddiasını ispat etmelidir. Boşanma davalarında mahkemeye birçok delil sunulabilir. Bunlar telefon kayıtları, whatsapp konuşmaları, sosyal medya paylaşımları ve mesajlar, kamera kayıtları, fotoğraflar, otel kayıtları, darp raporu, tanıklar ve benzerleri olabilmektedir. Buradaki önemli husus, bu delillerin hukuka aykırı olarak elde edilmemesi gerektiğidir. Boşanma davasında deliller elde edilirken özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşmamalıdır. Hukuka aykırı delillerin sunulması halinde aleyhine delil sunulan taraf, hukuka aykırı delillere ilişkin Savcılığa şikayette bulunabilir.

BOŞANMA DAVASINDA İSPAT YÜKÜ

İspat yükü, Türk Medeni Kanunu madde 6’da düzenlenmiştir. Buna göre; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Boşanma davasında davayı açan eş, karşı tarafın kusurunu ispat etmekle mükelleftir. Karşı tarafın kusuru ispat edilemezse boşanmaya karar verilmez.

BOŞANMA DAVALARINDA DELİL LİSTESİ NE ZAMAN SUNULUR?

6100 Sayılı HMK’ nın “Dava Dilekçesinin İçeriği” başlıklı 119/1-e-f maddesi uyarınca; davacı, dava dilekçesinde, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini ve iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini açıkça göstermek zorundadır.

Dilekçenin tebliği aşamasından sonra cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi aşamaları gelmektedir. Sonrasında ön inceleme aşaması yer almaktadır. Bu aşamadan sonra delillerin sunulmasına ilişkin olarak HMK’ da çeşitli hükümler yer almaktadır. Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği ve yapılan ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilir.

Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.

Mahkemeye sunulacak delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesi gerekmektedir. Belirtilen bu deliller ise en geç ön inceleme duruşmasından sonra iki haftalık süre içerisinde mahkemeye sunulmalıdır.  Deliller başka bir yerden getirtilecek ise, delillerin toplanması için ilgili kurum ve yerlere Mahkeme aracılığı ile müzekkere yazdırılmalıdır.

BOŞANMA DAVASINDA KAÇ TANE ŞAHİT GEREKİR?

Tanık, boşanma davalarında önemli bir delildir. Tanıklar, yeterli ve önemli bilgiye sahip oldukları takdirde önemli bir etkiye sahiptir. Dava konusu uyuşmazlık bakımından mahkemede dinlenecek tanık sayısında kanunda herhangi bir sınır bulunmamaktadır. Dinlenecek tanık sayısı her davaya göre değişiklik arz edebilir. Eğer yeterli bilgiye sahip değillerse, tanıkların çokluğu da bir anlam ifade etmeyecektir. Burada önemli olan, olay hakkındaki önemli hususları bilip bunlara şahit olmak ve bunları hakime doğru bir şekilde aktarmaktır. Fazla tanığın olduğu durumlarda hakim, bir kısım tanığın beyanlarını yeterli gördüğü takdirde diğer tanıkların dinlenmesine gerek duymayabilir.

TANIK LİSTESİ SUNMA

Tanık delili, dava dilekçesi ile birlikte Mahkemeye sunulur. Tanık listesinin hazır olmaması durumunda dava dilekçesinde tanık listesinin daha sonra sunulacağı belirtilir. Tanık listesinde tanığın adı, soyadı, T.C kimlik numarası ve adres bilgileri yer alır ve tanık listesine sonradan ekleme yapılamaz. Taraflar, süresinden sonra tanık listesi sunamazlar. Tanık listesi, tanık ve delil dilekçesi olarak boşanma davasına sunulur.

BOŞANMA DAVASINDA TANIKLARIN DİNLENMESİ USULÜ

 Tanıkların dinlenilmesi usulü Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 240 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 243. maddesinde "tanık davetiye ile çağrılır. Kural olan tanığın davetiye ile çağrılmasıdır. Mahkeme taraflardan tanıkları duruşmada hazır bulundurmalarını bekleyemez. Tanıkların hazır edilmesi hususunda taraflara süre de veremez.

“Mahkemece 23/10/2018 tarihinde ön inceleme duruşmasında taraflara "Dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları, tanık isim ve adreslerini bildirmeleri veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için 2 hafta kesin süre verilmesine" karar verilmiş, davacı kadın iki haftalık kesin süre içerisinde tanıklarını bildirmiştir. Davacı kadının bildirdikleri tanıkların çağrı kağıdı ile çağrılmaları için ara karar oluşturulmadığı gibi, usule aykırı olarak tanıkların hazır edilmesi halinde dinleneceği yönünde ara kararı verilmiştir. Usulen herhangi bir sonuç doğurması olanaksız olan bu ara kararlarına karşın davacı tanıkları hazır edilerek sonuçta tanıkların dinlenmiş olduğu anlaşılmakla, adı geçen tanıkların beyanlarının hükme esas alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 06.07.2021 T.,2021/4301 E., 2021/5854 K.)

BOŞANMA DAVASINDA DELİL SUNMA SÜRESİNİN KAÇIRILMASI

Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.

“…Somut olayda; davacı 24.08.2012 tarihinde boşanma davası açmış, dava dilekçesinde iddialarını ispata yarar herhangi bir delil bildirmemiştir. Davalı ise süresinde verdiği cevap dilekçesi ile delillerini bildirmiş, cevap dilekçesinin davacıya tebliği üzerine davacı cevaba cevap dilekçesi ibraz etmemiştir. Mahkemece 17.01.2013 tarihinde ön inceleme duruşması icra edilip tahkikat duruşmasına geçildikten sonra 07.03.2013 tarihli celse de davacı vekili “Tanıklarımızı bildirdik. Dinlenmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında, dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmeyen, sonradan delil gösterilebilmesi için HMK’ nın 145.maddesinde belirtilen istisnai hallerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davacının ön inceleme aşamasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenmesi mümkün değildir...” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu T.16.11.2016 2014/1226 E.,  2016/1057 K.)

BOŞANMA DAVASINDA TANIK BEYANLARINA KARŞI BEYAN DİLEKÇESİ SUNULUR MU?

Boşanma davalarında tanık beyanlarına karşı beyan dilekçesi, dinlenen tanıkların hakim karşısındaki beyanlarına istinaden sunulur. Mahkeme tarafından verilen ara karar ile taraflara tanık beyanlarına karşı beyanda bulunmak için süre tanınır.

Boşanma davasında tüm tanıkların dinlenmesinin ardından, tanığın anlattıklarına ilişkin beyanda bulunmak üzere taraflara iki haftalık bir süre verilir. Tarafların bu iki haftalık süre içerisinde mahkemeye beyanda bulunması gerekmektedir.

BOŞANMA DAVASINDA DELİLLERİN HUKUKİ NİTELİĞİ

 Boşanma davasında dava dilekçesinde beyan edilen iddialar ile birlikte dayanılan deliller, davanın ispatı açısından önemlidir. Boşanma davasında iddia edilen olay ve olguların deliller ile ispat edilmesi halinde boşanma davanın kazanılması mümkündür. Boşanma davasında delil bildirilmemesi halinde, taraflar davasını ispat edemeyecektir. Süresinde delil bildirmeyen tarafın da bildirdiği deliller dikkate alınmayacak, tanık beyanlarına da itibar edilmeyecektir.

“Somut olayda davacı kadın 16.09.2015 tarihli dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamış, erkeğin cevap dilekçesine karşıda davacı kadın tarafından usulüne uygun bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkemece taraflara, sonradan delil listesi verilmesi veya dayanılmayan delillin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmaz ve davacı kadının süresinde bildirmediği tanıklarının beyanları dikkate alınarak erkeğe kusur yüklenemez. Açıklanan nedenle davanın reddedilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 14.04.2021 T., 2021/1683 E., 2021/3079 K.)

BOŞANMA DAVASINDA MÜŞTEREK ÇOCUĞUN TANIKLIĞI

Tanıklar davaya bakan mahkemede veya tanığın bulunduğu mahal mahkemesinde dinlenir. Müşterek çocuğun yaşının küçük olması durumunda çocuğun yaşının tanıklığa engel bir durum oluşturup oluşturmadığı, çocuğun idrak çağında olup olmadığı hususunda rapor düzenlenir. Müşterek çocukların yaşının tanıklığa engel bir durum oluşturmaması halinde  dinlenmeleri için gerekli usuli işlemler yapılır.

“Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde usulünce tanık deliline dayanıldığı, 14.11.2018 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı tarafa delillerini ve tanıklarını bildirmesi için iki haftalık kesin süre verildiği, ihtaratın usulüne uygun olarak yapıldığı, tahkikat duruşmasının 06.02.2019 tarihine bırakıldığı, davacı vekili tarafından süresinde tanık listesi sunulmadığı, ancak 06.02.2019 tarihli duruşmada davacı vekilinin, tanık bildirmediklerini, tanık getiremeyeceklerini, çocukların dinlenilmelerini talep etmesi üzerine tarafların müşterek çocukları Emin ve Rahmet'in tanık olarak dinlenildikleri anlaşılmaktadır. Bölge adliye mahkemesince her ne kadar tanık olarak bildirilmeyen ortak çocukların beyanlarının hükme esas alınmasının doğru olmadığı belirtilerek erkeğin istinaf talebinin kabulü ile davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, yukarıda anılan yasal düzenleme uyarınca ortak çocukların isimleri liste olarak mahkemeye sunulmamış ve bu durum davacı vekilince belirlenen celsede dile getirilmiş olmakla birlikte ortak çocuklar usulünce hazır edilmiş ve tanık olarak beyanları alınmıştır. Bu durumda davacı tarafça usulünce tanık olarak gösterilen ve ilk derece mahkemesince dinlenilen ortak çocukların beyanlarının hükme esas alınmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. O halde istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, tanık olarak dinlenilen ortak çocukların beyanları dikkate alınarak hüküm kurulmak ve istinaf incelemesi buna göre yapılarak bir karar verilmek üzere hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 23.02.2021 T., 2021/527 E.,2021/1599 K.)

İstanbul boşanma avukatı hususunda bilgi almak için hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz. İnternet sitemizde yer alan tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Esra Akyıldız Yaşar'a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak alınması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.