KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE BOŞANMA

KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE BOŞANMA

Küçük Düşürücü Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma, kusura dayalı, nisbi, özel boşanma sebeplerinden biri olup TMK 163 maddesinde düzenlenmiştir. Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler yada haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.

KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇ İŞLEME 

Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin küçük düşürücü suç işlemesi halinde diğer eş, bunu gerekçe göstererek boşanmayı talep edebilir. Eşlerden biri tarafından herhangi bir suç işlenmesinden ziyade, suçun küçük düşürücü suç vasfını taşıması ve evlilik devam ettiği sırada suçun işlenmesi gerekmektedir. Anayasa 76/2 maddesinde belirtilen suçlar, küçük düşürücü suç olarak nitelendirilmiştir. Bu suçlar; zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflastır. Bunların yanında uyuşturucu madde ticareti yapma, cinsel taciz, kasten adam öldürme suçları da küçük düşürücü suç kapsamına dahil edilir.
Küçük düşürücü suç işlemenin boşanma nedeni olması için suçun kasten işlenmesi gerekmektedir. Suçun taksirle işlenmesi yada kusuru ortadan kaldıran sebeplerin varlığı halinde küçük düşürücü suçtan söz edilemez.

Küçük Düşürücü Suçun Evlenmeden Önce İşlenmesi Boşanma Nedeni Midir? 

Küçük düşürücü suçun evlilik öncesi işlenmesi halinde, bunu bilmeyen eş hata ve hile nedeniyle evliliğin iptalini isteyebilir yada küçük düşürücü suçu gerekçe göstererek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak genel boşanma davası açabilir.

HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME 

Haysiyetsiz hayat sürme, onursuz, saygınlığı olmayan yaşam biçimi olarak tanımlanmıştır. Kanunda haysiyetsiz hayat sürmenin belirli bir süre devamlılığını aramaktadır. Ayrıca haysiyetsiz hayat sürme, evlilik birliği sırasında devam etmesi gerekmektedir. Haysiyetsiz hayat sürmeye örnek olarak randevu evi işletme, hayat kadını olarak çalışma, kumarbazlık, alkol bağımlılığı verilebilir. Haysiyetsiz hayat sürmenin evlilik öncesi gerçekleşmesi halinde, bunu bilmeyen eş, hataya yada hileye dayalı olarak evliliğin iptalini isteyebilir yada evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak boşanma davası açabilir.
Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürmenin eşlerden birini diğer eş ile yaşamasını çekilmez hale getirmesi gerekmektedir. Her iki eşin de küçük düşürücü suç işlemesi yada haysiyetsiz hayat sürmesi durumunda eşlerden biri evliliğin kendisi için çekilmez hale geldiğini ileri sürerek boşanma davası açamaz.

DAVA AÇMA SÜRESİ 

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeni ile her zaman boşanma davası açılabilir. Ancak yıllar geçtikten sonra davanın açılması halinde evliliğin dava açan eş açısından çekilmez hale gelip gelmediği hususu hakim tarafından takdir edilecektir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak boşanma ve küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürmeye dayalı olarak boşanma davalarının her ikisi de aynı davada talep edilebilir. Her iki nedene dayalı olarak dava açılması halinde her iki boşanma sebebi de incelenecektir. Hakim her iki boşanma sebebi için de karar vermek zorundadır. Her iki davaya terditli olarak açılabilir. Terditli olarak açılacak davada öncelikli olarak küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talep edilmiş ise, öncelikli talep incelenir, talebin reddi halinde ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası incelenir.

KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE BOŞANMA YARGITAY KARARLARI

Küçük Düşürücü Suç İşleme 

“Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan küçük düşürücü suç işleme sebebine dayalı boşanma davasıdır. Küçük düşürücü suç işlemenin Türk Medeni Kanununun 163. maddesi hükmüne göre boşanma sebebi olabilmesi için suç teşkil eden eylemin evlendikten sonra işlenmiş olması gerekir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların, davalının işlediği suç tarihinden sonra evlendikleri anlaşılmaktadır. Bu halde; Türk Medeni Kanununun 163. maddesindeki boşanma kararı verilebilmesi için gerekli “işlenen suç nedeniyle diğer eş için birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesi” koşulu gerçekleşmediğinden mahkemece davacının davasının reddine karar vermek gerekirken; kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/13025 Esas, 2016/3369 Karar)

Küçük Düşürücü Suç İşleme- Cinsel Taciz Nedeniyle Boşanma Davası Açılması

“Davalının, on iki yaşında bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu, suçu sabit görülerek bundan dolayı ceza aldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece, “davalının bu suçu bir kere işlemiş olmasının tek başına boşanmaya neden olmayacağı vicdani kanaatine varıldığı, bu durumun evliliği diğer eş bakımından çekilmez hale getirdiğinin ispatlanması gerektiği, bu yolda delil getirilmediği” gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 163'üncü maddesinde yer alan “küçük düşürücü suç işleme” sebebine dayanılarak açılmıştır. İşlenen suçun niteliğine göre davacının dava açması karşısında onunla birlikte yaşaması kendisinden beklenemeyeceği açık ve tartışmasızdır. Boşanma sebebi gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir. Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA…” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/20560 Esas, 2015/4947 Karar)

Küçük Düşürücü Suç İşleme- Hırsızlık Suçu

“Davacı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayanan şiddetli geçimsizlik yanında Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde öngörülen suç işleme nedenine dayanarak da boşanma isteminde bulunmuştur. Toplanan delillerden davalının hırsızlık suçu işlediği ve bu suçtan mahkum olduğu, işlenen suçun küçük düşürücü suçlardan olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple birlikte yaşanması diğer eşten beklenemez hale gelmiştir. Davacının Türk Medeni Kanununun 163. maddesine dayalı davasının kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına...” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2012/19722 E., 2013/6974 K.)

Hakimin Taleple Bağlılık İlkesi

“Davacının dava dilekçesindeki anlatım ve isteğine göre Türk Medeni Kanununun (TMK) 166/1-2 maddesinde düzenlenen “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” nedenine dayalı bir davası mevcut değildir. Davacının davasını Türk Medeni Kanununun 163.madde de düzenlenen “küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme” nedenine dayalı olarak açtığının anlaşılmasına göre delillerin bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA…”

Haysiyetsiz Hayat Sürme

“…Dava, Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme hukuksal sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 163. maddesi hükmüne göre boşanma kararı verebilmek için suç teşkil eden eylemin evlendikten sonra işlenmiş olması gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların davalının işlediği suç tarihinden sonra evlendikleri anlaşılmaktadır. Bu halde Türk Medeni Kanununun 163. maddesine dayalı boşanma kararı verilebilmesi için gerekli olan “işlenen suç nedeniyle diğer eş için birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesi” koşulu gerçekleşmediğinden davacının davasının reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/20524 E., 2018/8173 K.)

Haysiyetsiz Hayat Sürme- Islah Talebi

 “…Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı erkeğin davacı kadının ilk evliliğinden olan kızı ile cinsel ilişki yaşadığı ve bu eyleminin TMK'nun 163. maddesinde geçen haysiyetsiz hayat sürme niteliğinde olduğu, bu nedenle mahkemece TMK'nun 163. maddesine göre verilen boşanma kararında bir isabetsizliğin olmadığının anlaşılmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. Dava münhasıran TMK'nun 163. maddesine dayalı olarak açılmıştır. Davacı kadın 21/04/2016 tarihli duruşmada sözlü yargılamaya geçildikten sonra sözlü olarak “dava dilekçesinde belirttiği boşanma sebebine ek olarak zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayanarak bu hususlarda da boşanmalarına karar verilmesini” talep etmiştir. Mahkemece davacı kadının ıslah talebi kabul edilmiş ve tarafların TMK'nun 161 ve 163. maddelerine göre boşanmalarına karar verilmiştir. Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir ise de ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir [HMK m. l77-(l)]. Davacı kadının ıslah talebi tahkikat bitirildikten sonra yapılmakla ıslah işlemi zamanında yapılmamıştır. Bu durumda ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde TMK'nun 161. maddesine uyarınca da tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”

Zina – Haysiyetsiz Hayat Sürme – Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı Boşanma 

“ …Davacı kadın, zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davacı, davalının zinası ve haysiyetsiz hayat sürmesi nedenleriyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı dava kabul edilmiş, zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebeplerine dayalı boşanma davası konusunda ise bir karar verilmemiştir. Zina ve haysiyetsiz hayat sürme hukuki sebeplerine dayalı taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” 

Terditli Dava 

“…Davalı-davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. md.162) olmadığı takdirde, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi ile (TMK. md. 163), bu da olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davalı-davacı kadın dava dilekçesinde yer alan hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ile suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenlerine dayalı boşanma talepleri hakkında gerek gerekçe, gerekse hükümde bir açıklama yapılmamıştır. Dava terditli olarak açıldığına göre, davalı-davacı kadının özel boşanma sebeplerine dayalı talepleri hakkında olumlu - olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/8008 E.,  2015/24672 K.)

Boşanma davaları, küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma hususunda ve boşanma avukatı hakkında detaylı bilgi almak için uzman boşanma avukatı olan Avukat Esra Akyıldız Yaşar ile iletişime geçebilirsiniz. 

İnternet sitemizde yer alan tüm makale ve içeriklerin telif hakkı AKYILDIZ HUKUK BÜROSU avukatlarından AVUKAT ESRA AKYILDIZ YAŞAR’a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak alınması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.