HAYATA KAST, PEK KÖTÜ MUAMELE VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ SEBEBİYLE BOŞANMA

HAYATA KAST, PEK KÖTÜ MUAMELE VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI 

Hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun 162. Maddesinde özel boşanma sebepleri arasında yer alır. Mutlak ve kusura dayalı olan boşanma sebeplerindendir.

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış  
TMK Madde 162- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

HAYATA KAST

Hayata kast, eşlerden birinin diğer eşi öldürme niyeti ile gerçekleştirdiği eylemlerdir. Burada öldürme niyetinin ortaya konması önemli olup, kullanılan araçlar sonucu ölümün gerçekleşip gerçekleşmediği önem arzetmez. Eşi öldürme hazırlığına başlanması dahi hayata kastın oluşması için yeterlidir. Hayata kast fiiline örnek olarak; eşi intihara yönlendirme, yaralanan eşin hastaneye götürülmemesi gibi. Kanun madde metninde geçen "hayata kast" ifadesi ile eşini öldürme girişiminde bulunmak, onu intihara zorlamak gibi eşlerden biri tarafından diğerinin hayatına karşı yapılmış acı sonuç doğuran davranışlar kastedilmektedir (Akıntürk/Ateş, s. 249; Dural, M./Öğüz, T./Gümüş, M.A: Türk Özel Hukuku, Cilt III, Aile Hukuku, Şubat 2019, s.110). 

Hayata kast eyleminin planlanması yada eylemin teşebbüs aşamasında kalması hayata kast fiilinin oluşması için yeterlidir. Fiilin planlanmasından sonra vazgeçilmesinin önemi yoktur. Hayata kast fiilinin oluşabilmesi için kast unsuru aranmaktadır. Fiilin taksirle yada ihmal sonucu işlenmesi halinde hayata kastın varlığından söz edilemez. Hayata kast şartının oluşması için fiilin kasten işlenmesi gereklidir. Eşin ölümle tehdit edilmesi yada eşin darp edilmesi, hayata kast fiiline dayalı boşanma sebebi oluşturmayacaktır. 

Hayata kast sebebi ile boşanmanın gerçekleşmesi için hayata kast eyleminin ispatlanması gerekmektedir. Hayata kast sebebi ile boşanma, mutlak ve özel boşanma sebeplerinden olduğu için, fiilin ispatı halinde hakim boşanmaya karar vermek zorundadır. Hakim, olay örgüsünde hayata kastın ispat edilmesi olgusunu araştıracak olup, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hususunu incelemeyecektir. 

Eşlerden birinin diğer eşin yakınına kastetmesi, hayata kast olgusunu oluşturmayacaktır. Ayırt etme gücü olmayan bir kimsenin eşinin hayatına kast etmesi, hayata kasta dayalı boşanma sebebini oluşturmayacaktır. Bu durumda özel boşanma sebeplerinden Akıl Hastalığına dayalı boşanma nedeni oluşacaktır. 

Hayata karşı kast fiili konusunda ceza davası açılması durumunda boşanma davası bekletici mesele yapılacak, ceza davasının sonuçlanmasının ardından boşanma davası görülecektir. 

PEK FENA MUAMELE

Eşlerden birinin diğer eşin vücut bütünlüğü ve sağlığına yönelik uyguladığı saldırı fiilleridir. Pek kötü muamele fiilinin oluşabilmesi için kast unsuru aranmaktadır. Pek kötü muamele fiilinde devamlılık aranmaz. Fiilin bir defaya mahsus olarak işlenmesi, boşanma sebebi için yeterlidir. Pek fena muameleye eşi dövmek, eşi normal olamayan  ters cinsel ilişkiye zorlamak örnek gösterilebilir. Pek fena muamaleye dayalı boşanma sebebinin oluşabilmesi için fiili gerçekleştiren eşin ayırt etme gücüne sahip olması gerekmektedir. 

ONUR KIRICI DAVRANIŞ

Eşlerden birinin diğer eşin onurunu kırıcı, küçük düşürücü nitelikte yaptığı hakaret, söz ve eylemlerdir. Onur kırıcı davranış, hakaret, söz yazı yada eylem ile oluşabilir. Eşlerden birinin diğerini fuhuş ile suçlayarak ihbarda bulunması ve eşin suçsuzluğunun ispatlanması hali yada eşlerden birinin diğer eşi iffetsizlikle itham edip bunu tüm çevresine yayması halinde onur kırıcı davranış oluşacaktır. Onur kırıcı davranışın oluşabilmesi için fiilin  ağır nitelikte olması  ve onur kırıcı davranışa maruz kalan eşin bundan kaynaklı olarak ciddi anlamda zarar görmesi, mağdur olması gerekmektedir. 

HAYATA KAST, PEK FENA MUAMELE, ONUR KIRICI DAVRANIŞ NEDENİYLE DAVA AÇMA SÜRESİ

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Fiilin gerçekleştiği tarih ile birlikte hak düşürücü süre başlamış olacaktır. Yada hayata kast filinin sonradan öğrenilmesi halinde eşin fiili öğrendiği tarihte hak düşürücü süre başlamış olacaktır. 

HAYATA KAST, PEK FENA MUAMELE, ONUR KIRICI DAVRANIŞ NEDENİYLE DAVA AÇMA HAKKININ DÜŞMESİ 

Dava açma hakkı olan eşin hak düşürücü süreyi kaçırması yada diğer eşi affetmesi halinde dava açma hakkı düşecektir. Dava açma hakkı olan eşin af iradesini beyan etmesi halinde boşanmak istemediği kabul edilecek ve dava açma hakkını kaybedecektir.

HAYATA KAST, PEK FENA MUAMALE, ONUR KIRICI DAVRANIŞ NEDENİYLE BOŞANMA YARGITAY KARARLARI

Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma

“…Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, tarafların fiilen ayrı yaşamaya başladığı dönemde davacı-karşı davalı erkeğin ortak çocuk Yağmur'u görmek için müşterek haneye gittiği, kapının girişinde tarafların tartışmaya başladıkları, karşılıklı itiş kakış yaşandığı, erkeğin içeri girip eşini yatak odasına götürerek koluna vurduğu, saçını çektiği ve tanık ifadesine göre erkek eşin elinde bir yumak saç kaldığı, bu olay nedeniyle Silifke Sulh Ceza Mahkemesinin …..E., ……K. sayılı dosyasında tarafların yargılanarak ceza aldığı, bu olaydan iki gün sonra da davalı-karşı davacı kadının boşanma davası açtığı, diğer yandan erkeğin eşini etrafta "ahlâksız, içkici" gibi sözlerle kötülediği tüm dosya kapsamı ile sabittir. Davalı-karşı davacı kadının ceza dosyasına konu fiziksel şiddet eylemi nedeniyle eşini affettiğine dair herhangi bir delil de bulunmamaktadır. O hâlde, davacı-karşı davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uygulaması ve sarf ettiği hakaret sözcükleri dikkate alındığında bu eylemlerin onur kırıcı davranış sayılacağı, dolayısıyla TMK'nın 162. maddesinde belirtilen koşulların oluştuğu ve kadın eşin karşı davasının kabulü gerektiği belirgindir. Açıklanan nedenlerle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2420 Esas, 2019/750 Karar). 

Terditli Dava

“...Davalı-davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. md.162) olmadığı takdirde, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi ile (TMK. md. 163), bu da olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davalı-davacı kadın dava dilekçesinde yer alan hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ile suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenlerine dayalı boşanma talepleri hakkında gerek gerekçe, gerekse hükümde bir açıklama yapılmamıştır. Dava terditli olarak açıldığına göre, davalı-davacı kadının özel boşanma sebeplerine dayalı talepleri hakkında olumlu - olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/8008 Esas, 2015/24672 Karar). 

Taleple Bağlılık İlkesi

“…Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m.162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma kararı verilemez. O halde mahkemece davacı kadının boşanma davasında delillerin özel boşanma (hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış) sebebi (TMK m.162) yönünden değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebi ile değerlendirilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi T. 17.10.2018, 2017/161 Esas, 2018/11440 Karar). 

Hayata Kast, Pek Kötü Muamele, Onur Kırıcı Davranış Nedenine Dayalı Boşanma Davasının Islahı

“…Davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkek aleyhine hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK 162) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı erkek davacı-karşı davalı kadın aleyhine evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı karşı boşanma davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda her iki davanın da reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili 15.02.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle boşanma sebebini "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK 166/1) olarak ıslah etmiş olmasına rağmen mahkemece, davacı-karşı davalı kadının davasında TMK 162. maddesindeki yasal şartlar oluşmadığı gerekçesi ile dava ıslah edilmemiş şekliyle görülerek reddedilmiştir. Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir (HMK m. 176/1). Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur (HMK m. 179/1). O halde mahkemece; davacı-karşı davalının ıslah dilekçesi davalı-karşı davacıya tebliğ edilerek, davacı-karşı davalının evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı boşanma davasında delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, ıslah istemi dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/17869 Esas, 2018/5929 Karar.)

Boşanma davaları, hayata kast – pek fena muamele – onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma hususunda ve boşanma avukatı hakkında detaylı bilgi almak için uzman boşanma avukatı olan Avukat Esra Akyıldız Yaşar ile iletişime geçebilirsiniz. İnternet sitemizde yer alan tüm makale ve içeriklerin telif hakkı AKYILDIZ HUKUK BÜROSU avukatlarından AVUKAT ESRA AKYILDIZ YAŞAR’a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak alınması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.