İŞÇİNİN HIRSIZLIK YAPMASI SEBEBİYLE TAZMİNATSIZ İŞTEN ÇIKARILMASI

İŞÇİNİN HIRSIZLIK YAPMASI SEBEBİYLE İŞ AKDİNİN İK M.25/2-e GEREĞİ HAKLI FESHİ

İşçinin, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardan olan hırsızlık yapması halinde işverenin işçiye olan güvenini zedelemekle birlikte işveren açısından sözleşmenin devam etmesini çekilmez bir hale getirecektir. İşverenin derhal fesih hakkını düzenleyen 4857 sayılı İK m.25/2-e uyarınca; işçinin, hırsızlık yapmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması, işverene tek taraflı bir beyanla derhal fesih hakkı vermektedir.

İşçinin hırsızlık yapması, İş hukuku açısından fesih sebebi oluşturduğu gibi ceza hukukunda da hırsızlık suçunu oluşturmaktadır. TCK madde 141 gereği; zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Davacı hakkında daha önce tutanak tutulmaması ya da Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaması, haklı feshi ortadan kaldırmayacaktır.

“İş sözleşmesini sona erdiren en önemli sebeplerden biri fesihtir. Fesih, sürekli (belirli ya da belirsiz süreli) iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesi ile sona erdiren, tek taraflı ve karşı tarafa ulaşması gerekli bozucu yenilik doğuran bir haktır. Dolayısıyla fesih karşı tarafa ulaştığı andan itibaren hüküm ve sonuçlarını doğuran, karşı tarafın kabulünü gerektirmeyen bir irade açıklamasıdır. İş sözleşmesi işçi ile işveren arasında kurulan ve her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup, işçi ile işveren arasında karşılıklı güvene dayanan kişisel ve sürekli bir ilişki yaratır. Bu nedenle işçi veya işveren taraflarından birinin davranışı ile bu güveni sarsması hâlinde güveni sarsılan tarafın objektif iyi niyet kurallarına göre artık bu ilişkiyi sürdürmesinin kendisinden beklenemeyeceği durumlarda iş sözleşmesi ile bağlı kalamayacağı gerçeğinden hareket eden kanun koyucu, yaptığı düzenleme ile taraflara iş sözleşmesini haklı nedenle tazminatsız fesih hakkı tanımıştır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25. maddeleri, iş sözleşmesinin işçi ve işveren tarafından haklı nedenle derhal fesih hâllerini düzenlemektedir.” –Yargıtay Hukuk Genel Kurulu T.28.09.2021, 2018/1062 E., 2021/1095 K.

HIRSIZLIK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ

“İşçi veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan 4857 İş Kanununun 26’ncı maddesinde, fesih nedeninin öğrenildiği tarih ile olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden olan olayın diğer tarafça öğretilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak belirlenmiştir.

4857 sayılı İş Kanununda, işçinin maddî çıkar sağlamış olması halinde bir yıllık sürenin işlemeyeceği öngörülmüştür. O halde, haklı feshe neden olan olayda işçinin maddî bir menfaati olmuşsa, altı işgününe riayet etmek koşuluyla olayın üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin işverenin haklı fesih imkânı vardır. Altı iş günlük süre işçi ya da işverenin haklı feshe neden olan olayı öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Olayı öğrenme günü hesaba katılmaksızın, takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer. İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı iş günlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlar. Bu konuda müfettiş soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi süreyi başlatmaz. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturur. Bir yıllık süre ise her durumda olayın gerçekleştiği günden başlar.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi  T. 02.11.2021, 2021/7658 E., 2021/15262 K.)

HIRSIZLIK NEDENİYLE İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR Mİ?

“4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. Davacının yaptığı davranış doğrululuk ve bağlılıkla uymayan davranış kapsamında olup işverene haklı nedenle fesih imkanı vermektedir. İşveren sözleşmeyi haklı feshetmişse işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi   T.08.06.2020, 2016/16234 E., 2020/4947 K.)

HIRSIZLIK NEDENİYLE İŞTEN ÇIKARMA YARGITAY KARARLARI

İşçinin İşyerinde Hırsızlık Yapması Sebebiyle İş Akdinin Haklı Feshi 

“…Dosya içeriğine göre, temizlik işçisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, işverence işverence idare binasının girişindeki vestiyer rafında bulunan çikolata paketini alması nedeniyle 4857 sayılı Kanun'un 25/ll-e. maddesi gereği tazminatsız olarak feshedilmiştir. Davalı tarafından sunulan tutanak ve güvenlik kamerası kaydı, davacının söz konusu yere eli boş olarak girip elinde bu kutu ile çıktığına ilişkindir. Tutanak imzacısı kişiler, davalı tanığı olarak yargılama sırasındaki beyanlarında, firma yetkilisinin kendisine hediye olarak gelen çikolata paketinin kaybolduğunu söylemesi üzerine güvenlik kamera kayıtlarının incelendiğini, davacının önce durumu inkar ettiğini, ardından kayıtlar izletilince bir kere almış bulundum dediğini ifade etmiştir. Davacı da duruşmada vestiyerde bulunan o paketi boş olduğunu ve atılacağını düşünerek aldığını söylemiştir. Delil durumuna göre, davacının vestiyerde bulunan çikolata kutusunu aldığı sabittir. Vestiyer bölümünün herkesin girip çıkabileceği bir yer olması sonucu değiştirecek mahiyette değildir. İşçi, temizlik işini yerine getirdiğinden, işyerinde kimsenin olmadığı zamanlarda, mesainin başlamasından önce ve bitişinden sonra görev yapmaktadır. Günün bu bölümlerinde işyerindeki tüm evrak ve belgeler, eşyalar ve işin niteliğine işyerindeki göre tüm malzemeler işçiye emanet edilmiş durumdadır. İşçiden işverene ait tüm bu eşyaları muhafaza ederek temizlik işini ifa etmesi beklenmektedir. Davacının kimsenin bulunmadığı bir sırada başkasına ait çikolata kutusunu alarak kendisine mal etmesi, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğindedir. İş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanmaktadır. 

Kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hatalı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

...Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davacı işçinin on beş yılı aşkın bir kıdeminin bulunduğu ve çalışma süresi boyunca uyarı cezası dahi almadığı, iş yerinin kamera ile izlendiği ve bunun çalışanlarca da bilindiği bir ortamda belirtilen paketin hırsızlık kastı ile alındığını söylemek mümkün olmadığı gibi içinde az çok çikolata bulunan bir paketin sahiplenilmesi söz konusu olduğundan, bu eylem nedeniyle davacının kıdem tazminatının ödenmeyecek olmasının da ağır bir sonuç olup ölçülülük ilkesi ile bağdaşmayacağı bu itibarla direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Hâl böyle olunca, belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilerek davacının kıdem tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır...”(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu T.07.02.2018, 2015/1591 E., 2018/185 K.)

Hırsızlık Sebebiyle İşçinin İş Akdinin Feshi 

“…İşyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacı ve bir grup arkadaşı tarafından davalıya ait işyerinde hırsızlık yapıldığı, haklarında açılan ceza davasında bir kısım sanıkların mahkumiyet aldığı, davacı hakkında hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçundan delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği, daha sonra zamanaşımı nedeniyle davacı hakkındaki davanın ortadan kaldırıldığı ve davacının iş akdinin ceza davasına konu eylemi nedeniyle işveren tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Ceza yargılamasında beraat kararı verilse de, emniyet soruşturması sırasında davacının hırsızlık olayına karıştığına ilişkin somut açıklamalar bulunduğundan, işverenin iş akdini feshinin haksızlığından söz edilemez. Kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir. Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA….25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi  T.25.06.2014, 2012/25051 E.,2014/21796 K.)

Hırsızlık Sebebiyle İş Akdinin Feshi ve Tazminat

“…İş akdinin feshi yönünden işveren, İş Kanunu 25/2-e maddesine dayanmıştır. Dosyada mevcut görüntü ve ses kayıtlarının çözümünde, davacının kolileri karıştırarak ürün seçtiği, ürünleri denediği ve elindeki poşetleri kontrol ettirmeden bina dışına çıktığı, bunun tespiti üzerine işverence hak düşürücü süre içinde iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmakta olup, işveren feshinin haklı olduğunun kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu alacakların hüküm altına alınması hatalıdır. Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA….07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi T.07.05.2014, 2014/12469 E., 2014/14713 K.)

Hırsızlık Yapan İşçi Hakkında Suç Duyurusunda Bulunmamak, Haklı Feshi Ortadan Kaldırmaz.

“…Bu durumda, davalı işveren, iş sözleşmesini İş Kanununun 25/2. Maddesi uyarınca feshettiğini somut delillerle kanıtlamış ve işçinin çalışanlara verilmek üzere getirilmiş gıda malzemesini işverenin rızası dışında dışarıya çıkarmaya çalıştığı açıkça anlaşılmış olup bu davranış işverene haklı fesih imkanı vermektedir.

Davacı hakkında önceden tutanak tutulmaması veya Cumhuriyet Başsavcılığına başvurulmaması, haklı feshi ortadan kaldıracak gerekçeler değildir. Haklı fesih halinde işverenin savunma alma zorunluluğu da bulunmadığından mahkemece kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi yerine hatalı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA…..27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi T. 27.03.2013, 2011/42485 E., 2013/10249 K.)

İşçi avukatı ve iş hukuku avukatı alanında detaylı bilgi almak için İstanbulda bulunan hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz. İnternet sitemizde yer alan makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Esra Akyıldız Yaşar'a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak kullanılması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.