İŞÇİNİN FAZLA MESAİ ÜCRETİNİN ÖDENMEMESİ

İş Kanunu madde 41’e göre fazla çalışma, İş Kanununda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade etmektedir. İlgili kanun uyarınca fazla çalışmanın her saati için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde fazla mesai ücreti, 4857 sayılı İş Kanununun 51 inci maddesinde öngörülen yönetmelik hükümlerine göre ödenir. 4857 sayılı Kanun'un 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olup, fazla mesai alacağının ödenmemesi de işçiye haklı fesih imkânı verir.

Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi Sebebiyle İş Akdinin Feshi 

“…Somut olayda, davacı tarafça davalıya keşide edilen 17.10.2014 tarihli ihtarnamede, 20.03.2002 tarihinden bu yana davalı nezdinde çalıştığını, davalı işyerinde 08.00-20.00, 20.00-08.00 saatleri arasında olmak üzere iki vardiya bulunduğunu, bir hafta gece bir hafta ise gündüz vardiyasında çalışıldığını, yıllık 270 saatin çok üzerinde fazla çalışma yapılmasına ve gece yedi buçuk saati aşan çalışması bulunmasına rağmen hak kazanılan fazla çalışma ücreti alacağının ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davacının çalıştığı döneme dair puantaj kayıtlarında fazla çalışmalarının gösterildiği, davacının fazla çalışma muvafakatnamelerinin bulunduğu, puantaj kayıtlarında görünen mesailerin karşılıklarının bordroya yansıtıldığı, bordrolar ve banka kayıtları birlikte değerlendirildiğinde kayıtların birbiri ile uyuştuğu, fazla çalışmaların karşılığının ödenmediği konusundaki fesih gerekçesinin kayıtlar nazara alındığında ispatlanamadığı, buna mukabil davacının internete yüklenen resimlerdeki internet çıktılarındaki tarihlere bakıldığında kendisine ait bir işyerinde çalıştığının sabit olduğu gerekçesiyle iş sözleşmesinin davacı tarafından feshinin haklı nedene dayanmadığı kabul edilerek davacının kıdem tazminatı talebine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir. Tanık beyanlarına göre, davalı işyerinde 12’şer saatlik iki vardiyalı çalışma düzeni bulunduğu sabittir. Dosya kapsamında yer alan ücret bordroları ve puantaj kayıtlarının imzasız olması karşısında, davacının bu çalışma sistemine göre fazla çalışma ücretine hak kazandığı hususu da sabittir. Ancak banka kayıtları ve ücret bordrolarına göre kimi aylar için fazla çalışma ücreti ödendiği görülmekte ise de, işyerindeki çalışma düzeni aynı olmasına rağmen bazı aylar için fazla çalışma ücretinin ödenmemiş olduğu görülmektedir. Bu sebeple tanık beyanlarına göre hesaplanacak fazla çalışma ücretinden ödenen fazla çalışma ücretlerinin mahsubu ile davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı araştırılarak, davacı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususu belirlenmelidir. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay (Kapatılan)22. Hukuk Dairesi T.17.06.2020 2017/40135 E.,  2020/7075 K.)

Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi, İşçiye Haklı Fesih ve Kıdem Tazminatı Hakkı Verir 

“…Somut olayda, davacının iş sözleşmesini, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, sigorta primlerinin düşük ücretten yatırılması ve yıllık izinlerinin tam kullandırılmaması gibi sebeplerle haklı sebeple feshettiğini iddia ettiği, davalının, davacının fazla mesai yapmadığını, istifa ettiğini, yıllık izinlerini kullandığını ileri sürdüğü, 18.12.2009 tarihli el yazısıyla yazılı dilekçede davacının, görevinden 25.12.2009 tarihi itibariyle özel sebeplerden dolayı ayrılmak istediğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Davacının, istifa dilekçesinde belirtilen özel sebeplerden kastının fazla çalışma ücretinin ödenmemesi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durumda, yargılama sonucunda fazla çalışma alacağının ortaya çıktığı dikkate alındığında, iş sözleşmesinin işçi yönünden haklı olarak fesih şartlarının oluştuğu kabul edilerek, kıdem tazminatı isteminin kabulü gerekirken hatalı yorum ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir...” (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi T. 09.04.2014, 2013/8376 E., 2014/7439 K.)

Fazla Mesai Alacağına Uygulanacak Faiz 

“…Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde davacının her yıl haziran ve temmuz aylarında 08.00-24.00 saatleri arasında çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının haziran ve temmuz aylarında 08:00-23:00 saatleri arasında çalıştığı ve haftada 36 saat fazla çalışma yaptığı, haziran ve temmuz ayları dışında ise 08:00-17:00 saatleri çalıştığı ve haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. Davacının talebi haziran ve temmuz aylarına ilişkin olup, kalan aylar bakımından talebi aşacak şekilde değerlendirme yapılarak fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması isabetli olmamıştır. Davacının fazla çalışma alacağı sadece her yıl haziran ve temmuz aylarındaki çalışması ile sınırlı olarak hüküm altına alınmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. 5-Fazla çalışma ücreti geniş anlamda ücret niteliğinde olup, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesine göre gününde ödenmemesi halinde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Somut olayda; davacı fazla çalışma alacağı için kanuni faiz talep etmesine rağmen, Mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmiştir. Belirtilen sebeple; fazla çalışma alacağına kanuni faizi geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmalıdır. Bu yön gözetilmeden hüküm kurulması da hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir...” (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi T.02.07.2020, 2017/3057 E., 2020/8621 K.)

İşçi avukatı ve iş hukuku alanında detaylı bilgi almak için İstanbulda bulunan hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz. İnternet sitemizde yer alan makale ve içeriklerin telif hakkı Avukat Esra Akyıldız Yaşar'a aittir. Sitemizdeki makalelerin kopyalanması ve izinsiz olarak kullanılması durumunda hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.